ABD-Çin arasındaki süregelen ticaret savaşı, uzmanların Avrupa’nın en büyük iki ekonomisi olan Fransa ve Almanya’ya karşı bakış açılarını değiştirdi. Üç analistin verdiği bilgilere göre Fransız ekonomisinin şu anda Almanya’dan daha esnek ve daha çekici olduğu ortaya çıktı.
Almanya, Euro Bölgesi’ndeki borç krizi 2011’de ortaya çıktığından beri her zaman en esnek ekonomi olarak görüldüğü için uzmanlardan gelen yorumlar dikkat çekti. Fransa ise daha yüksek bir kamu borcu yığınına sahipti ve İtalya gibi ülkelerde yaşanan finansal sıkıntılara daha fazla maruz kalmaktaydı. Ancak yeni yorumlara göre işler değişti.
Berenberg ekonomisti Holger Schmieding, Fransa’nın daha iyi bir seçenek olduğunu ve ülkenin büyük ölçüde ticaret savaşının yol açtığı küresel imalattaki gerilemeye daha az maruz kaldığını söyledi.Berenberg ekonomistinin sözlerinden Çin ile ABD arasında devam etmekte olan ticaret savaşının, Avrupa’daki ekonomik tabloyu değiştirmeye başladığı anlaşıldı. Çünkü en büyük Avrupa ekonomisi olan Almanya, büyük ölçüde ihracata ve imalat sektörüne bağlı ve bu da ülkeyi küresel ticaretteki kırılganlıklara daha fazla maruz bırakıyor.
UBS’den gelen son verilere göre Almanya’nın GSYİH verisinde üretimin payı %25’ken, Fransa GSYİH’sinde oran yüzde 15’in altında.Araştırma firması Teneo’nun genel direktörü Carsten Nickel de bu duruma işaret ederek şöyle konuştu: “Küresel ticaret gerilimleri kaçınılmaz olarak ihracata bağımlı ülkelerin, iç tüketimin daha büyük bir rol oynadığı ekonomilere kıyasla daha fazla baskı altında olduğu anlamına geliyor. Almanya’nın Başkan Trump ve Çin’den gelen sıcaklığı gerçekten hissederken Fransa’nın hala biraz daha rahat bir yerde durabilmesinin nedeni de bu.”
Perşembe günü yayınlanan bir raporda da UBS analistleri uzun vadeli olarak Fransa’yı Almanya’ya tercih edeceklerini söylediler.Çünkü Fransız demografisi daha büyüme dostu olduğunu, Fransız yatırım ve büyüme oranları Almanya’nın üstünde olduğunu ve yapısal reformlarla ilgili uzun vadeli politikaların Fransa’da daha önemli olduğunu belirttiler. Ağustos ayında yayımlanan veriler de Alman ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde önceki üç aylık döneme göre %0.1 daraldığını gösterdi. Fransa ise aynı dönemde %0.2 oranında büyüdü. UBS’den gelen bu yıl Fransa’da %1.2 ve 2020’de %1’lik büyüme tahminleri de Euro Bölgesi ortalamasının üzerindeydi.
Buna karşılık Almanya’nın bu yıl yüzde 0.5 ve 2020’de yüzde 0.6 oranında büyümesi bekleniyor.Ancak önümüzdeki çeyrekleri izlemek önemli olacak. ING ekonomisti Carsten Brzeski, endişeyi şöyle dile getirdi: “Fransa, önümüzdeki çeyreklerde Alman ekonomisinin düşüşünü takip ederse şaşırmam. Ticari çatışmalardan, Brexit’ten ve küresel üretimdeki yavaşlamadan kaçmak zor olacak.” Diğer taraftan Fransa ve Almanya arasındaki ilişki Avrupa’nın geleceği için kritik öneme sahip.
Netice onlar Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden ve en büyük ekonomilerinden iki tanesi ve çoğu zaman AB düzeyindeki gündemi tanımlıyorlar. Brzeski bu noktada, Fransız-Alman ekseninin Avrupa için son derece önemli olmaya devam ettiğini ama aynı zamanda bu eksenin her iki ülke de eşit düzeyde durduğunda en iyi şekilde çalıştığını gösterdiğini savundu.
Almanya ekonomik olarak mücadele ederse, Fransa’nın daha fazla Avrupa entegrasyonu için sahip olduğu fikirlerinin ilerlemeyebileceğini açıkladı ve şöyle görüş bildirdi: “Fransa ekonomik sıkıntıdayken, Berlin birçok öneri öldürdü. Durumların şimdi tersine dönmesi durumunda Fransa, durgun bir ekonomi ile karşı karşıya kalan bir Almanya ile karşılaşacak ve düşünecekleri en küçük şey, daha fazla Avrupa entegrasyonu olacak.”