Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Pazartesi günü Lüksemburg’da üye ülkelerin enerjiden sorumlu bakanlarının katılım gösterdiği toplantıda elektrik piyasası için planlanan yeni kurallar ve reformlar üzerinde anlaşma sağlayamadı.
Katılımcılar, reform kapsamındaki kömürlü termik santraller için sübvansiyonların ve sabit fiyatlı elektrik sözleşmelerinin genişletilmesi önerileri konusunda çatışmaya düştüler. Düşük karbonlu elektrik üretimini yaygınlaştırmayı ve son dönemde yaşanan enerji krizinin tekrar etmemesini amaçlayan reform, yenilenebilir enerji ve düşük karbonlu nükleer santralleri “fark sözleşmeleri” kapsamına alarak, bu alandaki yatırımcılara minimum gelir garantisi sağlıyor.
Reformlar Konusunda Ortak Duruş Sergilenemedi
AB enerji bakanları, rekor seviyedeki gaz fiyatlarının tüketicilerin enerji faturalarını artırmasına neden olduğu geçen yılki enerji krizinin tekrarlanmasını önlemeyi amaçlayan reformlar konusunda ortak bir duruş sergilemeden görüşmeleri sonlandırdı.
Müzakereler, AB’nin dönem başkanlığını elinde bulunduran İsveç’in, elektrik kesintilerinden kaçınmak adına ülkelerin kömürlü termik santraller için kapasite mekanizması sübvansiyonlarını uzatmasına izin veren teklifle karmaşık bir hal almıştı.
AB ülkelerinin büyükelçileri, bu ay bir anlaşmaya varmayı hedefleyerek müzakereleri ele alacak. Görüşme sonrası yapılan açıklamada, söz konusu paketin belirli kısımlarının bugünden itibaren büyükelçiler düzeyinde ele alınacağı ifade edildi.
Busch: Birlikte Hareket Etmenin Zor Olduğu Görüşler Var
Toplantı bitiminde açıklama yapan AB Dönem Başkanı İsveç Enerji Bakanı Ebba Busch, elektrik piyasası düzenlenmesi konusunda uzun ve zorlu müzakereler yapıldığını söylerken, “Gerçekleştirilen müzakereler, bir araya gelmenin zor olduğu farklı görüşleri ortaya koydu” ifadesini kullandı.
Benzer ifadeleri kullanan ve çözüm için zamana işaret eden AB Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson ise “Elektrik piyasası düzenlemesi reformunu içeren paketin tamamına ilişkin bir genel yaklaşım belirlemek şu an için mümkün olmadı” şeklinde konuştu.
Busch, ayrıca Ukrayna ile sınırı olan Polonya’nın istikrarlı elektrik üretimine sahip olmasını sağlamanın, Ukrayna’yı yedek güçle desteklemesine yardımcı olabileceğini söyledi ve bunun, Ukrayna enerji sistemi için büyük önemi olduğunun altını çizdi.
Enerjisinin yaklaşık yüzde 70’ini kömürden alan Polonya, teklif kapsamında kömür santrallerine yönelik destek programını potansiyel olarak 2028’e kadar uzatabilir. Polonya gibi bazı ülkeler, kesintilere karşı yeterli üretim kapasitesinin beklemede tutulmasını sağlamak amacıyla elektrik üreticilerine ödenen sübvansiyonları içeren kapasite mekanizmasına termik santrallerin de katılmasını istiyor.
Avusturya, Belçika, Almanya ve Lüksemburg gibi ülkeler, kömür sübvansiyonunun Avrupa’nın iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerini baltalayacağını söyleyerek buna itiraz ediyor.