Avrupa Birliği (AB) Komisyonu bugün 2022 yılı Türkiye raporunu yayımladı. Bu rapora Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki geldi. Bakanlık, raporun AB’nin Türkiye’ye yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımı gözler önüne serdiğini belirtti.
AB komisyonu, yayımladığı raporda Türkiye’nin siyasi sistemdeki etkin kontrol ve dengelerin zayıflamasını ele alarak olumsuz gidişatını öncelikli olarak tersine çevirmesi gerektiğini ifade etti. Hukukun üstünlüğü ve temel haklar üzerine olan diyaloğun, AB-Türkiye ilişkisinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam ettiğini aktardı.
“Türkiye AB Üye Devletlerinin Toprak Bütünlüğüne Saygı Göstermeli”
Doğu Akdeniz’de durumun yeniden gerginleştiği ve Türkiye’nin, tüm AB Üye Devletlerinin toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerektiği bildirildi.
Türkiye’nin Rusya’ya yönelik kısıtlayıcı tedbirlere uyum sağlamama politikasının devam ettiği vurgulandı. Türkiye’nin, Rusya ile Ukrayna arasındaki diyaloğu kolaylaştırdığı kaydedildi.
“AB’nin İddialarını ve Haksız Eleştirilerini Kabul Etmiyoruz”
AB Komisyonu’nun bu raporuna Dışişleri Bakanlığı’ndan tepki geldi. Yazılı açıklama yapan Bakanlık, Aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiğini bildirdi. Raporun AB’nin Türkiye’ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneği olduğu ifade edildi.
Bakanlık, “Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz.” açıklamasını yaptı.
Raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayıldığı ayrıca Ege ve Kıbrıs konularıyla ilgili Rum/Yunan ikilisinin görüşlerinin yansıtıldığı ifade edildi. AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığı kaydedildi. AB’nin bu şekilde hareket etmesi hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırı olduğu aktarıldı.
“Türkiye Üçüncü Bir Ülke Değil, Aday Ülke”
Dışişleri Bakanlığı, “Raporda ülkemizin, herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde AB’nin uyguladığı yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesi de ayrı bir garabettir. Ukrayna’dan tahıl ihracatının ve savaşan taraflar arasındaki esir takasının ancak Türkiye’nin ilkeli yaklaşımı sayesinde gerçekleşebildiğini bir kez daha vurguluyoruz.” ifadelerinde bulundu.
AB’nin Türkiye’yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmesi gerektiği vurgulandı. AB’nin raporları, böyle bir yaklaşım benimsendiğinde, Türkiye tarafından ciddiye alınacağın altı çizildi.
