
ABD’nin gümrük tarifeleri manşetlerde yer bulsa da, Çin ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticari gerilimler sessizce büyümeye devam ediyor.
Uzmanlara göre Çin ve AB arasındaki ilişkiler giderek daha çatışmalı bir hale gelirken, karşılıklı ticari hamleler dikkat çekiyor. Avrupa’nın Çinli firmaları kamu ihalelerinden dışlaması, Pekin’in AB menşeli tıbbi ürün ve konyak ithalatına kısıtlamalar getirmesiyle karşılık buldu.
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Marc Julienne’e göre, iki taraf arasındaki ilişkiler “oldukça kötü” durumda. Çin’in üretim kapasitesindeki fazlalık, düşük iç talep ve zayıflayan ihracat performansı, Pekin’i daha agresif ticaret politikalarına yönlendiriyor. Avrupa ise kendi sanayisini korumayı amaçlıyor.
Mercator Enstitüsü’nden Grzegorz Stec, taraflar arasında yapısal bir çatışma yaşandığını belirterek, Çin’in nadir toprak elementleri gibi kritik kaynakları pazarlık kozu olarak kullanabileceğine dikkat çekti.
Her ne kadar ABD’nin Çin’e yönelik tarifeleri, AB ile Pekin’i birbirine yakınlaştırabilecek bir fırsat gibi görünse de, bu senaryo gerçekleşmedi. Uzmanlara göre Çin, ABD ile yaptığı anlaşmalar sayesinde AB ile uzlaşma ihtiyacını daha az hissediyor.
24 Temmuz’da Pekin’de yapılacak AB-Çin Zirvesi’nden umutlar da oldukça düşük. Zirvede Ursula von der Leyen ile Xi Jinping’in görüşmesi bekleniyor ancak taraflar şimdiden zor bir toplantıya hazırlandıklarının sinyallerini veriyor.