Evet, 50 yaş! Kimileri için bir bunalım sebebi olan, kimileri içinse ikinci baharı andıran dönem! Evet, 50 yaş! Yolun yarısının bir adım daha ötesine geçildiğini hatırlatan yaş! Kanın artık daha sakin akmaya başladığı, az değil tamı tamına yarım asırın devrilmiş olduğu yaş! Bazılarının dede-nine olduğu (hatta bu durumu hazmedemediği), bazılarınınsa hayatın büyük bölümünü doldurduğunu anladığı yaş. Emekliliğin yaklaştığı, hastalıların azar azar baş gösterdiği yaş! 50 yaş için o kadar çok şey söylenebilir ki! Ama benim söylemek istediklerim bunlar değil. Çünkü siz zaten 50’li yaşlara yaklaşmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Bu nedenle sizlere içinde olduğunu durumu anlatmayacağım.
İlginizi Çekebilir:
Doğayla Birlikte Ruhunuza da Baharı Getirecek 9 Öneri
Sizlere sadece hayatınızın bu çok önemli dönemini nasıl geçirmeniz gerektiği hakkında küçük öneriler vermeye çalışacağım. Neticede; ömrünüzün büyük bölümünü tamamladınız. Ailenizi kurdunuz, çocuklarınızı büyüttünüz, belki torun torbaya karıştınız. Kısacası ömrünüzü koşturmaca içinde geçirdiniz. Hep başkalarını düşünerek çalışıp çabaladınız. Öncelik sıralamanızda ilk sırayı alan kişi hiçbir zaman siz olmadınız. Ama artık kendinizi düşünme vaktiniz geldi de geçiyor. İşte aşağıdaki listeyi bu nedenle okumalısınız. Yaşamı daha fazla kaçırmak istemiyorsanız, peşinden koşmalısınız. Nasıl koşmanız gerektiğini zaten biliyorsunuz. Sadece neyin peşinden gitmeniz gerektiğini bulmalısınız. İşte onları da aşağıdaki maddelerde bulabilirsiniz.
- En sevdiğiniz sanatçıyı ya da grubu canlı olarak izlemeye gidin. Elinizde olan tüm imkanları kullanarak kendinize bu unutulmaz deneyimi yaşama şansı verin.
- Size zarar veren bütün insanlarla iletişimizi kesin. Bu saatten sonra sizi olumsuz yönde etkileyecek hiç kimse için değerli vaktinizi harcamayın.
- Geçmişinizde kalmış birini affedin. Kin ve nefretin karşınızdaki kişiden çok size zarar verdiğini düşünerek bunu yapmaya çalışın. Affedemiyorsanız bile en azından kayıtsız kalmaya çalışın.
- Düzenli olarak masaj yaptırmaya başlayın. Emin olun bunu hak ediyorsunuz.
- En yakın arkadaşlarınızla tatile çıkın. Sadece hafta sonu için şehir içinde bir yere gitseniz bile bu eğlenceli deneyimi mutlaka yaşayın.
- Ailenizden birine karşı içinizde kırgınlık vara eğer, bunu unutun. Size istediğiniz hayatı sunamadıkları için onları suçlamaktan vazgeçin. Unutmayın ki, kimse dört dörtlük değildir.
- İhtiyacı olduğunu düşündüğünüz birine yardım edin. Mesela; sokakta gördüğünüz bir evsizin karnını doyurun, küçük de olsa birilerine yardım etmeye çalışın.
- Herkesin dilinde olan popüler bir kitabı okuyun.
- Kendinizi yemeğe çıkartın. En sevdiğiniz kıyafetleri giyin ve güzel bir restoranda yemek yiyin. Yalnızlığın tadını çıkartın.
- İyi bir amaç uğruna çalışın. Derneklere üye olun, hayır kuruluşlarında aktif görev alın. Dünya için iyi bir şeyler yapmanın size ne kadar iyi hissettireceğini tahmin bile edemezsiniz.
- En sevdiğiniz filmi bir kez daha izleyin.
- Nefret ettiğiniz bir işiniz varsa, kendinizi bu işkenceye daha fazla maruz bırakmayın. Gülümseyerek istifa dilekçenizi yazın.
- Yeni bir dil öğrenmeye çalışın. Biliyorum yaş ilerledikçe öğrenme yeteneğiniz de köreliyor ama en azından öğrenmek için uğraşın.
- Manzarasını sevdiğiniz bir yerden güneşin batışını hissedin. Biliyorum, biraz klişe ama güneşin batışını izlemek size her seferinde farklı bir keyif verecektir.
- Uzun zamandır içinizde olan bir korkunuzun üzerine gidin. Yükseklikten mi korkuyorsunuz? Paraşütle atlamayı deneyin. Su fobiniz mi var? Mavi derinliklere dalın. Korkularınızın üzerine gitmek size cesaret verecektir.
- Annenize ve babanıza çiçek gönderin. Sadece onları sevdiğinizi söylemek için!
- Eşinize ve çocuğunuza uzun bir mektup yazın. İçinizde kalan ne varsa onlara söyleyin. Emin olun, bu size iyi hissettirecek belki de kötü aile ilişkilerinizi düzeltmenizi sağlayacaktır.
- Fidan dikin ya da çiçek yetiştirin.
- Ülkenizde bulunan tarihi mekanları bir bir gezin.
- Kendinizi affedin. Yanlış seçimlerinizden ya da büyük hatalarınızdan dolayı kendinizi suçlamaktan vazgeçin. Unutmayın ki bu dünyadaki kimsenin geçmiş için üzülecek kadar çok vakti yok. Bunun farkına vararak, tüm içtenliğinizle kendinizi bağışlayın.
- İhtiyacı olan bir yakınınıza yardım etmeye çalışın. (Manevi açıdan)
- Daha önce hiç yapmadığınız bir şey yapın. Arabanızı tamir etmeye çalışın, yanınıza hiçbir şey almadan kafanızın estiği bir yere gidin, sahneye çıkıp şarkı söyleyin. Yani hayatınızda bir ilke imza atın.
- Sonradan pişman olacağınızı düşündüğünüz bir şey yapın. Kim bilir, belki de olmazsınız!
- Teknolojinin her türlüsünden uzak bir hafta geçirin.
- Kendi işinizin patronu olma keyfini yaşayın.
- Kötü bir alışkanlığınızı bırakın. Kahve tüketiminizi azaltın, daha az yemeye başlayın, tembellikten kurtulun. Yeter ki bir tane kötü alışkanlığınızı terk edin!
- En sevdiğiniz fotoğrafları belirleyin ve bunları evinizin farklı yerlerine asın. Çocukluğunuzdan gençliğinize öğrencilik yıllarınızdan düğününüze varana kadar hayatınızın farklı dönemlerini görebileceğiniz alanlara yerleştirin.
- Yıldızların altında kamp yapın. Sabaha kadar ateşin başında oturup, karanlığın ve sessizliğin verdiği keyfi hissedin.
- Hayallerinizi süsleyen işi yapmak için çaba harcayın.
- Hep istediğiniz bir şeyi satın alın. Pahalı bir ayakkabı ya da üstü açılabilir bir spor araba! Artık gücünüz neye yetiyorsa!
- Henüz başlamadıysanız, günlük tutmaya deneyin. Bu şekilde ileride hatırlamak istediğiniz anılarınızı tekrar yaşayabilir ve ayrıca çocuklarınız için iyi bir miras bırakabilirsiniz.
- Fırsat buldukça bir yerlere gidin. Yalnız ya da birileriyle seyahat etmek sizin tercihinize bağlı. Sadece farklılıklar yapın. Zaten hayatınızın çoğunu bir şeyleri erteleyerek geçirdiniz. Artık bunu yapmayın.
- Eğer gözleriniz hala sağlıklıysa, bunun kıymetini bilin ve okuyabildiğiniz kadar kitap okuyun. Farklı dünyaları keşfetmenin en basit yolu olan okumanın keyfini çıkartın.
- Hep istediğiniz bir ülkeye gidin!
- Tüm bunları yaparken yarınlarınız için para biriktirdiğinizden de emin olun. Sonuçta daha 50 bile olmadınız. Önünüzde uzun yıllar var, değil mi?
- Bir gününüzü kimseyi düşünmeden geçirin. Bu dünyada tek başınıza kalmışsınız gibi hareket edin. Tüm sorumluluklarınızı unutun ve çocuklar gibi eğlenin.
- Tüm gününüzü parkta oynayan çocukları izleyerek geçirin.
- Komedi filmleri izleyip, karnınzı ağrıyana kadar kahkaha atın.
- Sahip olamadıklarınızı değil sahip olduklarınızı düşünün. Ulaşamadığınız hedefler olabilir belki ama başardıklarınızı da asla küçümsemeyin.
- Yaşlılıkla ilgili negatif düşünceleri aklınızdan çıkartı atın. Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu unutmayın. Belki etrafınızdaki gençlere özeniyorsunuz, onların yerinde olsam neler yapardım diyorsunuz. İşte bunu yapmayın. Kaldı ki onların yapabileceği neredeyse her şeyi hala yapabilirsiniz. Siz istemediğiniz sürece ruhunuzun yaşlanmayacağından emin olun!