“Keşke!” Dememek için 25 Yaşından Önce Yapılması Gerekenler

Zaman ne kadar da hızla akıp gidiyor, değil mi? Ve bu gerçek karşısında yapabildiğimiz tek şey, zamanın hızına ayak uydurmaya çalışmak oluyor. Evet, biz insanlar zamanı sayabilmek, belli kılıflara sokabilmek için farklı farklı ölçüler yarattık belki ama zaman konusunda yapabileceklerimiz bunların ötesine geçemedi. Çocukken gençliği, gençken yetişkinliği, yetişkinken de yaşlılığı çok uzak olarak düşündük. Elimizde daha çok zaman olduğunu zannettik ve yapılması gerekenleri sürekli yarına erteledik. Ancak ne yazık ki zaman insafsızca akmaya devam etti ve bir süre sonra elimizde sadece ertelediklerimizle kalakaldık. Efendim, yoksa içinizi mi kararttım? O zaman tamam, çünkü görünen o ki amacıma ulaşmışım. Yani yapmaya çalıştığım tam olarak bu değil ama zamanın ne kadar insafsız olduğuna dikkat çekmek istedim.

Hani büyüklerimizden de duyarız ya “keşke şimdi senin yaşında olsam, neler yapardım” tarzında cümleler, işte onlar anlatmak istediğim noktanın en canlı örnekleri aslında. Üstelik bir tek büyükler de değil. Genç yaşta olanlar da arkasına dönüp baktıklarında zamanın ne kadar hızlı geçip gittiğini anlıyorlar. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite yılları su gibi akıp gitmiştir çünkü. Göz açıp kapayıncaya kadar derler ya işte aynen öyle ilerlemiştir vakit. İşte bunlardan dolayı, hayatımızın hiçbir döneminde yapılması gerekenleri ertelememeliyiz.

Ne “artık çok geç” diyerek hedeflerimizden vazgeçmeli ne de “daha çok gencim” diyerek umarsızlık yapmamalıyız. Özellikle de elinde diğerlerine göre çok daha fazla şans olan sevgili gençler! Sözüm size! Çünkü bugün gençlere yönelik konuşacağım. Eğer siz de ileride “nasıl geçti habersiiiiz, o güzelim yıllarım…” şarkısını dinlerken bol bol keşkeli cümleler kurmak istemiyorsanız, birazdan söyleyeceklerime kulak vermelisiniz. Zira hemen şimdi 25 yaşından önce yapılması ya da farkına varılması gereken şeylerden bahsedeceğim. Ve umarım bu listeyi bir kulağınızdan girip ötekinden çıkanlar arasına dahil etmezsiniz.

Yurt Dışına Çıkın!

Sonradan pişman olmamak için 25 yaşından önce kesinlikle başka bir ülkeye seyahat etmelisiniz. Çünkü 25’inizden sonra büyük ihtimalle iş hayatına atılacak, hatta belki evlenecek, sorumluluk almaya başlayacak ve şahsi zevkleriniz için eskisi kadar zaman ayıramayacaksınız. Ayrıca gençliğin verdiği coşkuyla seyahat etmekle, belli bir olgunluğa eriştikten sonra seyahat etmek arasında dağlar kadar fark vardır. Bu nedenle, yerinizde olsam ilgimi çeken ve imkanım dahilinde olan farklı bir ülkeye seyahat ederdim. Sonuçta, farklı bir ülkeye seyahat ettiğinizde hem hayat boyu unutamayacağınız eğlenceli anlar yaşar, hem yeni bir dil öğrenir ya da dilinizi geliştirir hem de daha geniş bir bakış açısına sahip olursunuz.

Ekstrem Sporları Tecrübe Edin!

Kanı kaynayan gençlerin yanı sıra yeterli cesareti olmayan gençlerin de düşünmesi gereken şeylerden bir tanesi de ekstrem sporlar! Yamaç paraşütü, sörf, tırmanma, atlama, dalma ve dahası! Evet, ekstrem sporlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Hayatınızda bir kez de olsa mutlaka denemeniz gereken bu sporlar için yeterli cesaretiniz var mı? “Hadi canım sende, deli mi dürttü beni” diye düşünmeyin. Çünkü ömrünüz boyunca unutamayacağınız bu tecrübeler size korkularınızın üzerine gitmeyi öğretecek ve belki de hayatın değerini çok daha iyi anlamanızı sağlayacaktır. İşte bu nedenle; ipin kopup kopmayacağını düşünmekten vazgeçin ve kendinizi boşluğa bırakın, derim.

Sizden Farklı İnanışlara Sahip İnsanlarla Muhabbet Edin!

İşte bu dediğimi de yurt dışı seyahatinizde rahatlıkla yapabilirsiniz. Farklı inanışlardan, farklı kültürlerden gelen insanlarla konuşarak küçük dünyanızın dışına çıkabilirsiniz. Kaldı ki bunu bir tek yurt dışında değil bizim ülkemizde hatta internet sayesinde istediğiniz her yerde yapabilirsiniz. Sonuçta ne kadar çok farklı insanla tanışırsanız, o kadar çok yeni şey öğrenir, kendinizi o kadar geliştirirsiniz. Ayrıca görünen farklılıkların aslında hiç de öyle büyük farklılıklar olmadığını anlarsınız. Sonuçta dünyayı gözünüzde devasa bir yer olarak görmeyi bıraktığınız zaman, düşünce tarzınızın olumlu yönde gelişeceğinden emin olabilirsiniz.

Saçlarınızın İmajını Değiştirin!

Neden mi? Çünkü iş hayatına atıldıktan sonra bu deneyimi büyük ihtimalle bir daha yaşayamayacaksınız. Yani saçlarınızı yeşile, maviye ya da pembeye boyatamayacaksınız. Ya da uçuk saç modelleri deneyemeyeceksiniz. İşte bu gibi nedenlerden dolayı, hazır gençliğinizin baharındayken, hazır insanlar sizi saç modelleriniz yüzünden daha az yargılarken mutlaka farklı bir şeyler deneyin. İleride çocuklarınıza göstereceğiniz güzel ve eğlenceli görüntüleriniz olsun. Emin olun, yaptığınızdan pişman olmayacaksınız.

Yardım Etmeyi Öğrenin!

Okuduğunuz üniversite ya da bulunduğunuz bölgedeki kuruluşlarla irtibata geçin ve gönüllü üye olun. Hayvansever derneklerine, kimsesiz çocuklara, evsizlere, yaşlılara, afetzedelere yardım edin. Elinizde olan bolca vakti boş işlerle heba etmeyin. Dünya için iyi bir şeyler yapın. Hayatın sadece eğlenceden ibaret olmadığını, imkanı olan herkesin dünyayı güzelleştirmek için bir şeyler yapması gerektiğini bilin. Evinizin, okulunuzun ya da herhangi bir yerin bahçesine fidan dikin. Hiçbir şey beklemeksizin huzurevlerini ziyaret edin, birkaç saatinizi ayırarak yaşlı insanların mutlu olmasını sağlayabilirsiniz. Sonuçta yapabilecekleriniz konusunda bir sınır yok. Sadece isteyin ve yapın!

Size Kötülük Yapanlar Dahil Hayatınızdaki Herkesi Affedin!

Affetmeyi ne kadar erken öğrenirseniz, sizin için o kadar iyi olur. Çünkü affetmek; ne yazık ki herkesin sahip olmadığı ve önemini anlamadığı bir erdemdir. O genç ve güzel kafanızı saçma sapan intikam planlarıyla doldurmak ya da birilerine kin tutarak yormak yerine, affetmeyi deneyin. Bu duygulardan olabildiğine uzak durun. Kin tutmanın şimdiye kadar hiç kimseye faydası olmadığını bilin. Size zarar verecek ve ileriki yaşlarınızı da kötü yönde etkileyecek olan nefreti hayatınızdan çıkartın. Çıkartın ki bu dünya başarılı olma yolunda ilerleyen bir genç daha kazansın.

Spor Yapın!

Artık 18 yaşında değilsiniz! Ve siz farkında olmasanız bile vücudunuz gittikçe yaklaşıyor. Zaten kendinizi biraz dinlerseniz, eskiye göre daha çabuk yorulduğunuzu ve enerjinizin azaldığını hissedebilirsiniz. Ayrıca bundan sonra çok daha kolay kilo almaya başladığınızı ama o kadar kolay veremediğinizi de görmeniz mümkün. İşte bu nedenlerden ötürü, geç olmadan önleminizi almalısınız. Arkadaşlarınızı da planınıza dahil ederek, düzenli yürüyüşler, koşular yapmalı, istediğiniz bir sporla uğraşmalısınız. Unutmayın, zaman akıp gidiyor! Ve önünüzde sağlıklı güzel olmasını istiyorsanız spor yapmanız gerekiyor.

Yatırım Konusunda Tecrübe Kazanın!

“Sanki milyonlarım var, neyle yatırım yapacağım” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama çok küçük miktarlardan başlayarak yatırım yapma konusunda deneyim kazanabilir, hatta bu yöntem sayesinde genç yaşta küçük bir servet bile kazanabilirsiniz. Yatırımın nasıl yapılacağını öğrenmek için ise gençliğinizin verdiği parlak zekanızı kullanabilirsiniz. Gününüzü komik videolarla izlemek yerine internetten verilen ücretsiz eğitimler sayesinde konuya hakim olabilir, kısa süre içinde başka birine ders verecek kadar bilgi edinebilirsiniz.

Yemek Yapmayı Öğrenin!

Öğrenciliğinizde yemek yapma konusunda kendinizi biraz da olsa geliştirmiş olabilirsiniz. Ama makarna ve kızartma dışında ne kadar yetenekli olduğunuzu kendinize bir sormalısınız. Diyorum ki, adam gibi yemek yapmayı öğrenin. Arkadaşlarınızla farklı tarifler deneyin ve bu konuda ne kadar yetenekli olduğunuzu görün. Hatta birkaç arkadaşınızla buluşarak; kendi aranızda yemek yarışları yapabilir, bu şekilde hem eğlenceli hem de kaliteli vakit geçirebilirsiniz. Yeri gelmişken farklı tarifler denemenin; kişinin yaratıcılığını, hızlı karar verme kabiliyetini ve öğrenme yetilerini güçlendirdiğini de belirtmek isterim.

Birikim Yapın!

Bakınız:
“Neden Para Biriktirmeliyim” Diyenler için 10 İkna Edici Sebep

“Henüz çok gencim, önümde daha çok uzun yıllar var” diye düşünmekten vazgeçip birikim yapmaya başlayın. Eğer burada “benim etim ne budum ne” diye düşünüyorsanız da bu şekilde düşünerek sadece kendinizi kandırdığınızı hatırlatmak isterim. Çünkü istediğiniz şeyleri satın alabilmek için gayet güzel para biriktirebiliyorsunuz. Ya da 2 ay hiç para harcamayıp, sevgilinize o pahalı hediyeyi alabiliyorsunuz. Bunları bırakın, gün içinde o kadar çok küçük şey için para harcıyorsunuz ki! Yalnızca bu harcamalarınızı azaltarak bile gayet iyi miktarda para biriktirebilirsiniz. Unutmayın ki birikimin küçüğü büyüğü yoktur. Kaldı ki bu alışkanlığı edinmek zaten başlı başına bir kazanımdır.

Araba Kullanmayı Öğrenin!

Sözüm 25 yaşına basmak üzere olan ama hala direksiyon tutmamış gençlere! Yaşınız daha fazla ilerlemeden mutlaka araba kullanmayı öğrenmelisiniz. Çünkü yaşlandıkça hem daha az cesur olacak hem de her şeyi daha ağır öğrenmeye başlayacaksınız. Ayrıca iş hayatına atıldıktan sonra; belki hemen araba almaya ihtiyacınız olacak. Belki de kursa gitmek için bile zaman bulamayacaksınız. Yani yerinizde olsam bir an önce ehliyetimi alır, zamanın en gerekli şeylerinden biri olan araba kullanımı konusunda kendimi eğitirdim.

Günlük Tutun!

Hayatınızın belki de en eğlenceli dönemi olan gençliğinizde yapmanız gereken şeylerden bir tanesi için de günlük tutmak diyebilirim. Evet, hemen bu yazıyı okuduktan sonra bir ajanda bularak yamaya başlayabilirsiniz. Her gün düzenli olarak günlük tutun demiyorum ama arayı çok açmamak kaydıyla yaşadıklarınızı, hayattan aldığınız dersleri mutlaka kelimeler dökün. Günlük tutmanın size ne kadar çok faydası olacağını tahmin bile edemezsiniz. Bu yeni alışkanlığınız sayesinde kendinizi ifade etme gücünüzü arttıracak, daha huzurlu uyuyacak, bir tür beyin egzersizi yapmış olacak ve gelecek günlerinizde okuyup güleceğiniz değerli bir hatıra yaratmış olacaksınız. Kim bilir, belki şimdi kaleme aldıklarınız onlarca yıl sonra torunlarınızın başucunu süsleyecek değerli bir anı olur. O zaman hadi, kalemi alın ve yazmaya başlayın!

Beden Gücü Gereken Zor Bir İşte Çalışın!

Peki, neden? Çünkü ancak bu şekilde paranın kıymetini anlayabilir ve başarılı olmak için kendinizi sürekli geliştirmeniz gerektiğini görebilirsiniz. Kısa süreliğine de olsa, bir daha yapmak istemeyeceğiniz işlerde çalışın. Tuvalet temizleyin, paspas yapın, bulaşık yıkayın, çay taşıyın! İnsanların üç kuruş para uğruna nasıl işlerde çalıştığını yaşayarak öğrenin. Ve kendinize başarılı olmaya dair söz verin! Başarısız olduğunuzu düşündüğünüz anlarda o zor işte çalıştığınız anları hatırlayın ve istediğiniz hayatı elde etmek için daha çok uğraşmaya başlayın.

Bu listeye eklenecek daha çok şey var ama siz işin aslını çoktan anlamış olmalısınız. Sonuçta; 25 yaşına gelene kadar hayatın ciddiyetini belki anlayamıyoruz ve karşımıza çıkan zorluklar karşısında afallayıp kalıyoruz. Ya da gençken yapmadıklarımız için pişmanlık yaşıyor, geçmişi hep küskünlükle karışık bir özlemle anıyoruz. Ancak siz yukarıdaki önerilerden yola çıkarak, gençliğinizin hem hakkını verecek hem eğlenecek hem de sorumluluklarınızın farkına varacaksınız. Varacaksınız, öyle değil mi?