Paratic Haber: Ekonomi, Finans RSS Interactive

Çocuklar Arasında Kıyaslama Yapmanın 5 Zararı

Çocuk yetiştirirken her ne kadar özen gösterilse de bazen hatalar yapılabiliyor. En sık yapılan hatalardan olan karşılaştırmanın zararları listemizde:
Çocuklar Arasında Kıyaslama Yapmanın 5 Zararı
YAYINLANMA ZAMANI
SON GÜNCELLEME
Yorum

“Milletin çocuğu hiç senin gibi yapıyor mu, onun bütün notları iyi senin niye olmuyor, Ahmet annesini babasını hiç üzmüyor, neden Ayşe kadar başarılı olamıyorsun, hiç ablana çekmemişsin…” ve benzeri bitmek bilmez kıyaslama cümleleri!

Yoksa siz de çocuğunuza aynı şekilde yaklaşıyor musunuz? Onu başkalarının çocuklarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslıyor musunuz? Çocuğunuzu teşvik etmek ya da başarılı olmasını sağlamak adına böyle hatalı davranışlar sergiliyor musunuz? Eğer öyleyse, kıyaslama yapmanın çocuğunuz üzerinde gerçekten olumsuz etkiler hatta silinmez izler yaratacağını bilmelisiniz.

Çünkü siz çocuğunuzun iyiliği için uğraştığınızı düşünürken farkında olmadan ona zarar veriyorsunuz. Size göre masum olan o kıyaslama cümleleriyle, çocuğunuzun ruhunda derin yaralar açıyor, ona kendini pek çok farklı yönden yetersiz hissediyorsunuz. Tamam, söylediklerinizin onu zerre kadar etkilemediğini düşünebilirsiniz. Ama emin olun ki çocuğunuz ağzınızdan çıkan her bir kelimeden etkileniyor. Belki bunu belli etmiyor ama o her bir sözcüğünüzü bilinçaltına yerleştiriyor. Ve ne yazık ki gelişimi, duyduğu o kıyaslama cümleleri yüzünden kötü etkileniyor.

Şayet çocuklar arasında kıyaslama yapmanın onlara ne kadar zarar verebileceğini daha net görmek istiyorsanız, aşağıdaki başlıkları bir bir incelemelisiniz derim. Zira kıyaslamanın bu kötü sonuçlarını gördükten sonra çocuğunuza “onun çocuğu şöyle iyi, bunun çocuğu böyle iyi” demeyi bırakacağınızdan adım kadar eminim!

İşte çocuklar arasında kıyaslama yapmanın 5 büyük zararı:

Öz Güveninin Sarsılmasına Neden Oluyor!

Öz Güveninin Sarsılmasına Neden Oluyor!Çocuğunuzun kendine güvenmesini istersiniz, değil mi? Yani siz de bütün anne-babalar gibi çocuğunuzun her yaşta her durumda “ben yapabilirim” demesini, zorluklar karşısında güçlü durabilmesini istersiniz, diye düşünüyorum. Ancak kıyaslama yapıyorsanız, öz güveni yüksek çocuklar yetiştirmenizin pek mümkün olduğu söylenemez. Çünkü bu şekilde çocuğunuza yetersiz hissettiriyor, onun öz güven yönünden gelişeceği veya geliştirileceği zamanlarda, sarf ettiğiniz karşılaştırma sözleriyle kendine güvenmesine izin vermiyorsunuz.

Onu takdir etmeyerek, yeteneklerini ona göstermeyerek ve başka çocuklardan övgüyle söz ederek, çocuğunuzun kendine olan güvenini zedeliyor, “ben yapamıyorum, zaten hiçbir şeyi beceremedim ki” gibi düşünceler içine girmesine yol açıyorsunuz. Kısacası; çocuğunuzun kendi ayakları üzerinde duramayan, başkalarının yönlendirmeleriyle hareket eden bir birey olmasını istemiyorsanız, kıyaslama yapmaktan vazgeçmeli, şimdiye kadar verdiğiniz zararı telafi etmek için elinizden geleni yapmalısınız. Hatta yeri gelmişken aşağıdaki yazıyı incelemeli, yarattığınız hasarı nasıl düzelteceğinizi öğrenmelisiniz derim.

İnceleyin: Öz Güveni Yüksek Çocuklar Yetiştirmek için 12 Öneri

Kıyaslanan Çocuk Zamanla Hırçınlaşıp Mutsuzlaşıyor!

Kıyaslanan Çocuk Zamanla Hırçınlaşıp Mutsuzlaşıyor!Hani siz söylediklerinizin aşırı yaramaz ya da hırçın olan çocuğunuza etki etmediğini düşünüyorsunuz ya! Hani “şunun çocuğu ne kadar uslu, ne kadar çalışkan, ne kadar yetenekli” gibi sözlerinizin çocuğunuzun bir kulağından girip diğerinden çıktığını zannediyorsunuz ya! İşte tam da bu noktada, çocuğunuzun davranışlarının yaptığınız büyük hatanın eseri olabileceğini düşünmeniz lazım. Çünkü söyledikleriniz yüzünden kendini yetersiz hissetmeye başlayan çocuğunuz, duygularını saldırganlaşarak gizlemeye çalışabilir. Diğer bir deyişle; o yetersizlik hissi çocuğun hırçın, öfkeli, mutsuz ya da fazlasıyla içe kapanık olmasına yol açabilir. Yani çocuğunuz böyle davranışlar sergiliyorsa, bunun nedenini kendinizde aramalı, ona başkalarının çocuklarını örnek göstermekten vazgeçmelisiniz.

Çocuğun Aklına “Annem-babam beni sevmiyor!” Düşüncesi Yerleşiyor!

Çocuğun Aklına “Annem-babam beni sevmiyor!” Düşüncesi Yerleşiyor!Kıyaslama yapılan çocuklar zamanla “annem-babam beni sevmiyor” diye düşünmeye başlıyorlar. Çünkü hiçbir şekilde takdir edilmiyor, hep başka çocuklarla karşılaştırılıyorlar. Kıyaslandığı Ayşe ya da Ahmet’in anne-babası için daha değerli olduğunu düşünüyor, ne yapsalar da ebeveynlerinin onları yeteri kadar sevmeyeceğini düşünüyorlar. Hatta belki de “annem-babam çocuklarının ben değil de Ayşe Ahmet olmasını isterdi” diyerek giderek derinleşen bir mutsuzluğun içerisine sürükleniyorlar. Ve ne yazık ki yeteri kadar sevgi gösterilmeyen her çocuk gibi onlar da bu duyguyu hayatları boyunca üzerlerinden atamıyorlar.

İlerleyen Yaşlarda Kendisini Farklı Biri Olarak Göstermeye Meylediyor!

İlerleyen Yaşlarda Kendisini Farklı Biri Olarak Göstermeye Meylediyor!Kıyaslanan çocuklar, bu zararlı tutumun etkilerini yalnızca küçüklüklerinde değil yetişkin olduklarında da yaşıyorlar. Çünkü kendilerini birileri tarafından onaylanıp, birileri tarafından takdir edilmeye aç hissediyorlar. Bu nedenle de başkalarının doğru bulduğu davranışları sergileyip başkalarının hayranlıkla baktığı yollardan gitmeyi tercih ediyorlar. Diğer bir deyişle onlar ilerleyen yaşlarda kendilerini dışarıya farklı kişiler olarak göstermeye çalışıyorlar. Uzun lafın kısası; gerçek kimliğini çoğunlukla maskeler altında gizleyen bu kişiler, çocuk yaşta bilinçaltlarına işlenmiş “kıyaslama” olayının acısını yetişkinlik döneminde de çekiyorlar.

Başarısızlığa Yol Açıyor!

Başarısızlığa Yol Açıyor!Çocuğunuzun başarılı olmasını istiyorsanız, onu başkalarının çocuklarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslamaktan vazgeçmelisiniz. Ne bileyim; ders notları düşük diye ona “şunun karnesi böyle iyi, bu sınıf birincisi olmuş” dememelisiniz. Spor müsabakalarında derece yapamadı diye ona madalya alan çocukları sormamalı, çocuğunuzun suçlu, yetersiz hissetmesine neden olmamalısınız.

Çünkü başkalarıyla karşılaştırılan çocuklar, başarılı olma potansiyelleri olsa bile aldıkları tepki yüzünden bunu gösteremez, küçük yaşlarda tanıştıkları bu yaklaşımın etkilerinden belki de hayatları boyunca kurtulamıyorlar. Hatta ilerleyen dönemlerde başarı anlayışı da bu yönde olan kişiler haline geliyor, başarıya hep başkalarının sahip oldukları veya olmadıklarını düşünerek yaklaşıyorlar.

Size daha iyi hizmet verebilmek için Yasal Mevzuat çerçevesinde, veri politikalarımızda belirtilen amaçlarla sınırlı olmak üzere çerezler (cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgi ve izin iptali ile ilgili olarak Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.

Ayrıntılar
Sponsorlu | 2024/1Ç Kar/Zarar 34.76%/65.24%
Yatırımlarınızı GCM Yatırım Aracılığıyla Yönetin
Kişisel Yatırım Temsilciniz ve Piyasa Analizlerine Ücretsiz Ulaşın